Basın bülteninizi yazıp, haberinizi medya listeleri ve haber ajansları aracılığıyla gazetecilere servis ediyoruz. Medya takibi yapıp raporluyoruz.
1980’li yıllara kadar imece usulü konu komşu yardımıyla yapılan ev taşımaları artık ciddi bir sektör haline gelmiş durumda. TUİK verilerine göre yıllık 3 milyondan fazla taşıma yapılıyor.
Sadece 2020 yılında İstanbul’a yapılan göç sayısı 381 Bin 654 adet seviyesinde. Peki bu sektörün giriş bariyeri ve hizmet standartları var mı?
Evinizi ve mahreminizi emanet ettiğiniz sektörde işler nasıl işliyor?
Konuyu değerlendiren Göztepe Nakliyat Ve Depolama A.Ş. Ceo’su Ulaş Gümüşoğlu; evden eve nakliyat sektöründe yaşanan sorunlardan herkesin muzdarip olduğu hatta görüştükleri bürokratların bile benzer şeyler yaşamış olduğunu fakat sektörel bir çözümün bir türlü gelmediğinden yakındı. Gümüşoğlu evden eve nakliyat işleminin çok özel bir taşıma modu olduğunu ve kişilerin özel yaşamlarına girilerek hizmet verildiğini kaydetti.
Devamında, şöyle bir düşündüğünüzde evinize gelen misafirin yüze kaçı salonda oturup evinizden ayrılır, yüzde kaçı evinizi gezecek kadar samimidir, ne kadarına yatak odanızı gösterirsiniz dedi. Bu taşıma modunda çalışanlarımızın tümü evinizin en mahrem yerine girer. Sadece maddi değeri olan değil manevi değer ihtiva eden anneannenizden kalan koltuğu ya da bibloyu da taşır. Dolayısıyla çok özel bir iş yapmaktayız.
Eviniz taşınırken yaşanacak aksamalar sadece maddi kayıplara değil bazen hayat akışını da etkileyebiliyor.. Şikayet siteleri hayat akışı etkilenmiş insanların şikayetleriyle dolu.
Göztepe Nakliyat CEO’su Ulaş Gümüşoğlu korsan taşımacılık konusunda uyardı, “Taşınmaya karar verdiğiniz andan itibaren adım adım taşınma işlemini planlamalı ve size nakliye konusunda hizmet verecek firmayı iyi araştırmalısınız” dedi.
Ekonomik avantaj herkesin elbette tercihidir ancak önemli olan ekonomik olanın yanına kaliteli olanı ekleyebilmektir.
Sektöre giriş bariyerinin oldukça düşük olduğunu kaydeden Gümüşoğlu, Ulaştırma Bakanlığının evden eve nakliyat sektörü için tanımladığı K3 yeterlilik belgesinin yetersiz olduğunu sadece araç tonajı kapsamında değerlendirilebilecek bir iş olmadığını vurguladı. Evden eve taşıma işleminin bir servis işi olduğunu dolayısıyla yetişmiş insan kaynağıyla yapılan bir iş olduğundan bahsetti. Buna karşın K3 yetki belgesinden araç tonajı dışında SGK’lı personel bulundurma zorunluluğunun olmaması piyasadaki şirketlerin kaçak iş gücü çalıştırması sorunlarını doruğa çıkartıyor dedi.
Tüm bu olumsuzlukların önüne geçmek için END adında bir sektör derneği altında çalışma yürüttüklerini ve İTO temsilcileri üzerinden de yetkililere ulaşmayı hedeflediklerinden bahseden Gümüşoğlu, sektöre yön verecek bir yasal düzenleme talebi olması açısından saha çalışmaları ve tüketici / tedarikçi anketleri de içeren bir akademik çalışma içerisine girdiklerini konuya İTO Üniversitesi yetkililerinin de yakın ilgi gösterdiğini fakat pandeminin başlaması ve üniversitelerin de kapanması nedeniyle çalışmanın neticelenmediğini vurguladı.
Bilgi İçin: Tülay Genç | [email protected] | +90 (212) 635 70 68