Basın bülteninizi yazıp, haberinizi medya listeleri ve haber ajansları aracılığıyla gazetecilere servis ediyoruz. Medya takibi yapıp raporluyoruz.
KOVID-19 Salgını Sağlık Sektörü Etki Anketi’ne göre sağlık sektöründeki yöneticilerin %54’ü koronavirüs sürecinde sağlık hizmetlerine erişimde sıkıntı yaşadıklarını belirtti. Anket katılımcılarının %46’sı tedbirlerin devam ederek 2020 sonuna kadar fiziksel katılımlı bilimsel kongrelerin kesinlikle yapılmaması gerektiğinin altını çizerken, sağlık sektörünün 2020’de küçüleceğini 2021’de ise stabil kalacağını öngörüyor.
Tüm dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüs salgını, pek çok sektörde dengeleri değiştirirken kamuyla daima yakın temasta olan ve salgınla mücadelede en ön safta yer alan sağlık sektörünün dinamikleri de yeniden şekillenmeye başladı. Econix Araştırma, salgının sağlık sektörüne etkilerini mercek altına almak için kamu kurumu, ilaç, sağlık hizmeti, tıbbi malzeme ve cihaz firması, akademik kurum, sivil toplum örgütü ve danışmanlık, klinik araştırma vb. hizmetler veren şirketlerden yöneticilerin katılımıyla ‘COVID-19 Salgını Sağlık Sektörü Etki Anketi’ başlıklı bir çalışma gerçekleştirdi. Araştırmada en dikkat çekici iki nokta, sektörün salgın tedbirlerine bağlılığı ile sektörün küçüleceğine dair beklentiler oldu.
Sağlık sektöründen yöneticilerin katıldığı anketin sonuçlarına göre, katılımcıların %46’sı 2020 yılı sonuna kadar geniş katılımlı, yüz yüze klinik ve bilimsel kongrelerin kesinlikle yapılmaması gerektiğini belirtti. %65’lik bir kesim ise 2020 yılı içinde gerçekleşebilecek olası toplantıların çevrimiçi yapılmasından yana olduklarını ifade etti.
COVID-19 Salgını Sağlık Sektörü Etki Anketi, salgın sürecinde sağlık sektörünün %48’inin kısmen, %47’sinin ise tamamen evden çalışmaya geçtiğini ortaya koydu. Evden çalışmaya geçenlerin %52’si 3 ay sonra, %30’u ise 6 ay sonra ofisten çalışmaya devam edeceğini söyledi. Tedbirli yaklaşımlar, toplantı tercihlerine de yansıdı. %75’lik bir kesim kurum içinde veya dışında yüz yüze toplantı yapmadıklarını belirtirken %68’lik bir kesim de kurumlarının 2020 yılı içinde geniş kapsamlı herhangi bir toplantı yapmayı planlamadığını söyledi.
Araştırma ekibinin başında yer alan Dr. Güvenç Koçkaya, anketin ortaya koyduğu tabloda temel ihtiyacın, çağa entegre çözümler geliştirmek olduğuna dikkat çekti. Koçkaya, “Faaliyet alanı ister ilaç veya tıbbi cihaz ister danışmanlık olsun, odağına insan sağlığını alan bir sektörün insanlarla olan temasını kesmek elbette imkansız. Ancak sektör, salgın sürecinin yükünü bu denli sırtlamışken ve durumun ciddiyetini deyim yerindeyse teninde hissetmişken, kendi içinde aldığı tedbirleri gevşetmesi de bir o kadar zor. Bu noktada, artık tüm dünya için elzem hale gelen dijital dönüşümü sağlık sektöründe de ayakları yere basan projelerle hayata geçirmek ve çevrimiçi bir atmosferi işleyebilir olduğu kadar sürdürülebilir bir hale getirmek gerekiyor” dedi.
Sağlık sektöründe koronavirüs tedbirleri elden bırakılmadığı gibi, iş akışının da yoğunlukla devam ettiği gözlendi. Anket sonuçları, katılımcıların %78’inin kurumlarının kamu tarafından getirilen ücretsiz izin desteğine başvurmadığını gösterdi. Benzer şekilde kısa çalışma ödeneğine başvuruların da sağlık sektöründe az olduğu gözlendi.
Econix Araştırma, sağlık sektörünün satış beklentilerine de mercek tuttu. Katılımcıların %44’ü 2020 yılında sektörün satışlarının %10’dan fazla düşeceğini, %11’lik kesim ise %10’dan fazla artış yaşanacağını öngördüğünü belirtti. Ortalamaya bakıldığında sektörün 2020 yılında %4.91’lik düşüş, 2021 yılında ise ortalama %0.38’lik bir artış beklediği görüldü. Dr. Güvenç Koçkaya “Sağlık sektörü, toplumdaki genel algının aksine 2020 yılını küçülerek kapatacağını öngörüyor. 2021 yılında ise herhangi bir büyüme beklenmiyor. Bir diğer ifade ile sağlık sektörü 2022 yılına kadar tekrardan 2019 rakamlarını yakalamayı öngörmüyor şeklinde yorumlayabiliriz.” dedi.
Anketin ortaya koyduğu bir diğer dikkat çekici nokta ise COVID-19 aşısının bulunması durumunda fiyatlandırmanın nasıl olması gerektiğine yönelik görüşlerin çeşitliliği oldu. Katılımcıların %38’i üretici firmanın AR&GE ve üretim maliyetleri ile fiyatlandırma yapması gerektiğini belirtirken, %22’si üreticinin sadece üretim maliyetini fiyatlandırması, %21’i değer bazlı fiyatlandırma yapılması ve %19’u bulunacak aşının ücretsiz verilmesi yönünde görüş bildirdi. Dr. Güvenç Koçkaya “Her ne kadar farklı görüşler olsa da aslında sağlık sektörünün sadece %21`i ARGE ve üretim maliyetleri dışında firmaların karlılığının olmasını düşünüyor. Geri kalan %79’luk kesim, aşı fiyatlandırmasında ücretsiz veya ARGE ve/veya üretim maliyetleri kadar bir bedel olması gerektiğini belirtiyor. Bunun temel nedeni, pandemi bitmedikçe Dünya'nın eskisi gibi olmayacağı, Dünya eskisi gibi olmadıkça sağlık sektörü dahil kimsenin iyi olamayacağıdır. Bu noktada aşının bir sosyal sorumluluk tarafı olduğu aşikar.” dedi.
Bilgi İçin: Tülay Genç | [email protected] | +90 (212) 635 70 68