web
stats
KÜTÜPHANE

İçerik yazımında insan mı yapay zeka mı?

İçerik yazımında insan mı yapay zeka mı?
30.05.2024

Son yıllarda bilgiye erişim konusunda devrim yaratan yapay zekanın en çok etkilediği alanların başında içerik üretimi geliyor. İnsan ve yapay zeka işbirliğinin gücü dijitalin baş mimarı olan içeriklerde ortaya çıkarken, yapay zekanın güçlü algoritmaları, arama motorlarında öne çıkmayı sağlayacak benzersiz içerikler yaratmak konusunda geride kalıyor. Peki, SEO uyumlu içerik üretiminde yapay zeka nasıl kullanılmalı?

Geçmişi 1956 yılında Allen Newell, Cliff Shaw ve Herbert Simons’un insanların problem çözme becerilerini taklit etmek amacıyla tasarladıkları Logic Theorist (Mantık Teorisyeni) adlı programa uzanan yapay zeka, bir yıldan fazla süredir pek çok farklı alanda bilgiye erişim konusunda devrim yaratıyor. Bir zamanlar yoğun emek ve zaman isteyen içerik üretme süreçleri de yapay zekayla birlikte otomatikleşiyor. Yapay zeka destekli uygulamalar, büyük bilgi ve veri kümelerinden yararlanarak insanlar için düz yazılar ortaya çıkarabiliyor. Ancak yapay zekanın güçlü algoritmaları, arama motorlarında öne çıkmayı sağlayacak benzersiz içerikler yaratmak konusunda yetersiz kalıyor. O halde, editörler içerik yazarken yapay zekadan neden faydalanmalı? İçerik yazarken yapay zeka kullanımı nasıl olmalı? B2Press olarak, bu soruları yanıtlamadan önce, yapay zekanın içerik üretimindeki rolüne bir parantez açalım.

İçerik üretiminde yapay zekayı sınırlandırsak da mı kullansak?

Yapay zeka uygulamalarında sunulan içerik araçları, verimlilik açısından pek çok avantajı beraberinde getirse de birçok risk de barındırıyor. Güveni zedeliyor, potansiyel tehlikeler içeriyor, mekanikleşiyor ve bazı konularda yetersiz kalıyor. Online PR Servisi B2Press olarak, bunları sizler için sıralıyor, yapay zekadan alacağımız desteği nasıl sınırlandırmamız gerektiği hakkında çizeceğimiz rotaya bir adım atıyoruz.

Eski veriler içeriğinizi arka sıralara atabilir: Metninizin konusuna bağlı olarak araştırma, anket, analiz, rapor gibi bazı doküman ve verilerden faydalanmak, içeriğinizin niteliğini artırarak arama motorlarında üst sıralarda yer almasını sağlar. Elbette güncelse! Eğer veriyi kendiniz arayıp buluyorsanız, en güncel verileri tercih edeceğinize hiç şüphe yok. Ancak bu işlevi bir yapay zeka aracına emanet ediyorsanız, algoritmaların eski tarihli bir veriyi kullanma olasılığı yüksek. Öte yandan, yapay zeka araçları veriyi yanlış da yorumlayabilir. Bu da hem okurları yanıltabilir hem de güven kaybına yol açabilir.

Kalıpların dışına çıkamayabilirsiniz: Eğer teknik inceleme, internet sitesi, haber gibi içeriklerden söz etmiyorsak mot-a-mot ve basmakalıp bir dilden uzaklaşmak isteyebilirsiniz. Öyle ki, metnininiz bağlamına göre mizah, ironi barındırıyor ya da kültürel atıflarda bulunuyorsa, markanızın okurlarla arasında iyi bir bağ oluşturmasını destekleyebilir. Fakat insan iletişimindeki ince nüanslardan bihaber olan yapay zeka, bu geçişleri gözden kaçırabilir ve içeriğinizi sıkıcı ve robotik üslupla yazabilir. Bu da arama motorlarının ve okurların radarına giremeyerek, içeriğinizin görünürlük elde etmesini engeller.

Marka kimliğinizden uzaklaşabilirsiniz: Markanız bir hikayeye sahipse ve müşterilerinizle aranızda bir bağ varsa, ürettiğiniz içerikler de bu kimliğin izlerini yansıtmalı. Çünkü, misyon ve vizyonunuzdan uzak olan bir dille yazılmış içerikler, müşterilerinizin aklında soru işaretleri oluşmasına neden olabilir. Bu da aranızdaki güven bağını zedeleyebilir. Tam da böylesi kritik bir konuda ipin ucunu yapay zeka araçlarına verdiğinizde, marka tonunuzu yakalayamayan yapay zeka olumsuz sonuçlarla karşılaşma ihtimalini artırır.

SEO kaygısıyla akıcılığı düşürebilirsiniz: Arama motorlarında içeriklerinizle üst sıralarda konumlanmanın yolu, doğru anahtar kelimeleri ve öbekleri kullanmaktan geçiyor. Tabi, bunları ölçüsünü ayarlayıp içeriğin akıcılığını bölmediğiniz takdirde! Profesyonel ve deneyimli editörler tarafından kaleme alınan içeriklerde SEO’ya faydası dokunacak kelime veya tanımlar, doğru dozda kullanılsa da yapay zeka, bu ölçüyü kaçırabilir. Bu da içeriğinizin akıcılığını bozarak okurların sayısını azaltabilir.  

Bunları fark eden okurlar ve Google, ne mi yapıyor?..

Elbette, yukarıda sıraladığımız etkenlerle keyifli bir okuma yolculuğu yapamayanlar, yapay zeka kokan cümlelerden sıkılıyor. Hemen ardından da sayfayı terk ediyor. NP Digital’in insan ve yapay zekanın yazdığı iki içeriği kıyaslayarak gerçekleştirdiği araştırma da bu durumu ispatlıyor:

Google, Yandex, Yahoo gibi arama motorları, web sitelerini sorgularda sıralarken içeriğinin kalitesi, anlamını, kullanıcı deneyimi, fayda gibi çeşitli faktörlere odaklanır. Bu etkenlerin sürekli olarak optimize edilmesi gerekirken siteye içerik gibi değer katan başat unsurların, daha önce bahsi geçen parametrelere uygun olması kritik bir öneme sahip. Arama motoru algoritmaları, tam da bu nedenle kullanıcıların yararlanamayacağı, güven oluşturamayan, eski kalan içeriğe sahip siteleri alt sıralara yerleştirir. Peki, bu karmaşık algoritmalar zincirinde içerik yazarken yapay zeka kullanımı nasıl olmalı? Bir içeriğin yapay zeka olduğunu nasıl anlarız ve içeriğin kalitesini nasıl ölçeriz? Yapay zeka içerik tespiti/kontrolü nasıl yapılır?

Açıkladığımız etkenler, yapay zekanın bir içeriğin tamamını oluşturmasından ziyade, içerik hazırlanırken belirli bölümlerde yapay zekadan destek alınmasının daha makul olduğunu ortaya koyuyor. Destek ifadesini biraz daha açmak gerekirse, içeriklerinizde yapay zeka yardımını şu araçları kullanarak sınırlayabilirsiniz:

  • Okunurluk düzeyini ölçmek için bu sitedeki Flesch Kincaid Calculator’ı kullanabilirsiniz.
  • Buradan bazı ilişkili, popüler soruları ve konuları inceletip içeriğe ekleyebilir, SEO skorunun artmasını sağlayabilirsiniz.
  • Yalnızca yapay zekanın size sunduğu metinler değil, yararlandığınız başka kaynaklar varsa, buradaki metinler için de ZeroGPT ve Copyleaks gibi araçlar kullanarak, içeriğin yapay zekayla yazılıp yazılmadığını kabaca da olsa tespit edebilirsiniz.
  • İçeriğinizin okurların ve arama motorlarının nezdinde yapay görünmesini istemiyorsanız, dikkatli bir okumayla da doğal bir anlatıma sahip olup olmadığının kontrol edebilirsiniz.

Yapay zekayı içeriğinizin yazarı değil, yalnızca destekleyici bir araç olarak kullanırken dikkat etmeniz gerekenleri de sizin için aşağıdaki gibi sıraladık:

  • İçeriğin doğruluğunu ve güvenilirliğini sorgulayın.
  • İçeriğin amacını ve bağlamını değerlendirin.
  • İçeriği etik ve yasal açıdan kontrol edin.
  • İçeriğin özgünlüğünü ve yaratıcılığını ölçün.

Yaratı insan mı, yapay zeka mı?

Yapay zeka bazı verileri, kalıpları, yapıları içeriğe göre kullanabilse de, belki de erişmekte zorlanacağı tek bir konu var: Yaratıcılık. Elbette yapay zekanın, aklın sınırlarını sonuna kadar zorlayan ve farklı disiplinlerle bağ kurma yeteneğine sahip insan beyni ile yaratıcılık konusunda aynı seviyeye ulaşması mümkün değil. Yapay zekanın içeriklerdeki üretkenliği, ancak insanların verdiği yönergeler kapsamında çalışabilir. Deneyimli yazarların kaleme aldığı içerikler ise benzersiz ve yenilikçi olmalarıyla öne çıkar. Yani içerikte ‘sınırlı’ yapay zeka dediğimizde, taklitler sadece aslını yaşatır! Dolayısıyla yapay zekanın böylesi sınırlı evreninde, içeriklerinizi hazırlarken yapay zekayla işbirliği yapmak, yaratıcılık ve bağlam noktasında sihri profesyonel editörlerlerin kalemine bırakmak en güvenilir yöntem olarak görünüyor.

İçeriklerinizde yapay zeka ile ‘sınırlı’ işbirliği yaparak neler kazanırsınız?

Araştırmalar gösteriyor ki, iş dünyasının liderlerinin %64,7’si 2023 boyunca içeriklerinde yapay zeka araçlarını kullanırken, %52’si de şu an yapay zekayı, içerik stratejilerinin bir parçası olarak benimsiyor. Bahsettiğimiz gibi, içerikleri yapay zekaya yazdırmak riskli olsa da, bunu sınırlayıp destek alırsak kalite ve üretkenlik açısından faydasını bile görebiliriz.

Zamandan tasarruf ettirir: İçerik yazarken henüz taslak aşamasında bilgi ve kaynak ararken yapay zeka kullanırsanız, harcayacağınız zamandan tasarruf edebilirsiniz.

İçeriklerinizi kişiselleştirebilirsiniz: Yapay zeka yardımıyla sektörünüze dair dünyada en çok konuşulan trendleri ve gelişmeleri öğrenebilir, bunları içeriklerinizde değerlendirerek hedef kitlenize doğrudan hitap edebilirsiniz.

Farklı dillere çevirebilirsiniz: Yapay zekanın çeviri araçlarını kullanarak içeriğinizi farklı dillere çevirebilir, dünyanın dört bir yanındaki okurlarla buluşturabilirsiniz.

İçeriklerinizi zenginleştirebilirsiniz: Yapay zeka araçlarıyla içerikleriniz için multimedya ögeleri oluşturabilir, sentezleyebilirsiniz.

Yapay zeka desteğiyle oluşturulan içerikler, bazı fırsat ve zorlukları beraberinde getiriyor. Ancak, konu bu araçların verimliliğini ölçerek faydaya dönüştürmeye gelince mihenk taşı yine ‘insan’ oluyor? Bu aşamada rotanızı biraz da olsa kaybetmiş hissedebilirsiniz. Endişeye mahal yok. Çünkü…

İçeriklerinizi profesyonellere emanet edin

İçeriklerinizde yapay zekanın potansiyelinden yararlanarak okurlarınızla nasıl bağ kuracağını arıyorsanız, Dijital İçerik Servisi B2Press Plus ile tanışmanın zamanı geldi demektir!

B2Press Plus ile çalışarak pazarlama çalışmalarınızı destekleyecek, amacına uygun, SEO dostu metinler talep edebilirsiniz. Deneyimli ve yetkin editörlerin globaldeki gelişmeleri takip ederek kaleme aldığı tanıtım metni, blog içeriği, mailing ve sosyal medya metinleri, pazarlama metinleri, sunumlar, konuşma metinleri, video metinleri, teknik inceleme (whitepaper), internet sitesi metinleriyle hem nitelikli içeriklere sahip olabilir hem de internet sitenizin arama motorlarında öne çıkmasını sağlayabilirsiniz.

Yazılacak neye ihtiyaç varsa, doğru adres B2Press Plus!

B2Press ile 50'den fazla ülkede basın bülteni dağıtmak mümkün.
Detaylı bilgi için hemen formu doldurun.
TEKLİF FORMU
Lütfen hedef ülkenizi seçiniz.
Lütfen geçerli bir isim giriniz.
Lütfen geçerli bir e-posta adresi giriniz.
Lütfen onaylayın.
Tüm hakları saklıdır © B2Press B.V.
B2Press
Gönderiliyor...
B2Press