Basın bülteninizi yazıp, haberinizi medya listeleri ve haber ajansları aracılığıyla gazetecilere servis ediyoruz. Medya takibi yapıp raporluyoruz.
Son yılların en trend teknoloji başlıklarından Web3, yıldan yıla olgunlaşıyor ve bir sektör halini alıyor. Finansın ve internetin geleceğine dair önemli bir kavram olarak görülen Web3 sektöründe faaliyet gösteren şirket ve projeler de dijital PR çalışmalarıyla görünürlüklerini artırmaya odaklanıyor. Online PR Servisi B2Press olarak bu yazımızda, Web3 projelerinin dijital PR’dan nasıl yararlanabileceğini özetleyeceğiz.
Web3, Ethereum’un kurucu ortaklarından Gavin Wood tarafından kullanıldıkça, 2014 ve takip eden yıllarda popülerleşen ancak kökleri 2000’li yılların başında uzanan bir kavram… Blokzinciri ve kripto teknolojilerinin gelişmesiyle son yılların en trend teknoloji konularından biri halini aldı. Günden güne sektörleşen ve geleneksel sektörlerin darboğazlarına blokzinciri teknolojisinin merkeziyetsiz (decentralised) mimarisiyle çözümler bulmaya odaklanan Web3, inovatif yaklaşımıyla tüm dünyayı internetin tamamen dijital, merkeziyetsiz, demokratik ve güvenli yeni bir versiyonu olabileceği fikrine alıştırdı. Online PR Servisi B2Press olarak bu yazımızda, Web3 sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin ve yeni nesil Web3 projelerinin sundukları yenilikçi çözümleri en iyi şekilde anlatmalarına yarayan bir yoldan, dijital PR’dan söz edeceğiz. Özellikle Türkiye’yi hedefleyen Web3 projelerinin PR çalışmalarına nereden başlamaları gerektiğine dair kapsamlı yanıtlar sunacağımız yazımıza, kısaca Web3 tanımı yapıp önemine değinerek başlıyoruz.
McKinsey tarafından yapılan tanıma göre Web3, blokzinciri teknolojisi üzerine kurulu ve kullanıcıları tarafından ortak olarak kontrol edilen, internetin bir sonraki versiyonunu tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Web3'ün öncülü olarak kabul edilen ve bilginin topluluklar, şirketler ve yazılımlar arasında tekrar tekrar kullanılabilmesini tanımlayan “Semantik Web (semantic web)” kavramının, World-Wide-Web’in mucidi Tim Berners-Lee tarafından 2000'li yılların başında kullanıldığı biliniyor. Ancak Web 3.0’ın Bitcoin'den sonraki öncü blokzinciri olan Ethereum'un kurucu ortaklarından Gavin Wood tarafından “merkeziyetsiz ve güvene ihtiyaç duyulmayan” bir internet versiyonu olarak tanımlandığı ve popülerleştiği görülüyor.
Temelde “blokzinciri tabanlı internet” olarak da açıklanabilen Web3, blokzinciri teknolojisinin gelişmesiyle ortaya çıkan merkeziyetsiz uygulamalar (dApps), dağıtılmış veri tabanı (distributed ledger) üzerindeki akıllı kontratlar (smart contracts) ve topluluk merkezlilik gibi kavramları da kapsıyor. Web3’ün önceki versiyonu olarak tanımlanan Web2, devasa teknoloji şirketlerinin kullanıcı verilerine merkezi bir biçimde sahip olduğu ve bu verileri ticari çıkarlarına hizmet edecek şekilde kullandığı bir ortam olarak tanımlanıyor. Web2, teknoloji devlerinin gücü ellerinde topladığı ve tekelleştiği, bilgi ekosisteminin merkezileştiği bir karanlık dönemi tasvir ederken, Web3’ün önemi tam da bu noktada ortaya çıkıyor. Web3, tamamen topluluk tarafından yönetilen, dijital bağımsızlığa odaklanan, NFT ve token gibi araçlarla dijital sahipliği baştan tanımlayan ve finansta aracıları ortadan kaldıran devrimsel nitelikli bir internet teknolojisine işaret ediyor.
Web3 ve blokzinciri sektöründe faaliyet gösteren şirket, blokzinciri altyapı projelerinden yeni nesil blokzinciri tabanlı kredi kuruluşlarına, yönetişim projelerinden merkeziyetsiz otonom organizasyonlara, Web3 kripto cüzdanlarından merkeziyetsiz kripto borsalarına ve Worldcoin gibi dijital kimlik projelerine ve hatta metaverse’e kadar uzanıyor. Tüm bu kategorilerde, Web3 projeleri için bir veri tabanı olan DappRadar’da en az 750 projenin listelendiği görülüyor. TL, dolar, euro gibi itibari para birimleri merkezi bir ekonomi oluştururken, merkeziyetsizlik odaklı Web3 projeleri, kendi finansal yapılarını, sahiplik ilişkilerini ve hak tanımlarını dijital paralar ve topluluk katılımıyla belirliyor.
Web3, geleneksel internet, ticaret ve finansın yerine geçebilecek bir versiyon önerdiğinden, pazarlama ve iletişim stratejileriyle de farklılaşıyor. Öte yandan çok hızlı gelişen bir sektör olduğu için Web3 projelerinin bilinirlik kazanmak ve topluluk oluşturmak konusunda acele etmeleri gerekiyor. Bu noktada Web3 projeleri, özellikle aşağıdaki amaçlar için hâlâ çok geçerli bir yol kabul edilen halkla ilişkiler (PR) ve dijital PR’dan yararlanabiliyor.
Kayda değer blokzinciri ve Web3 projelerine dijital PR hizmetleri sunan ve kripto para borsalarının Türkiye’deki genişleme süreçlerinde aktif rol alan B2Press olarak, giderek daha çok blokzinciri ve Web3 projesinin hedef pazarlarından biri haline gelen Türkiye’de, dijital PR aracılığıyla marka bilinirliği kazanmak için izlenmesi gereken adımları paylaşıyoruz.
İşte tam bu noktada B2Press devreye giriyor. Türkiye dahil 50’den fazla ülkede basın bülteni servisi hizmeti sunan B2Press, global ekibi ve Web3/blokzinciri sektörlerindeki bilgi birikimiyle tüm Web3 ve blokzinciri projesinini Türkiye’deki PR partneri olmaya daima hazır! Kripto ve blokzinciri odaklı medya kuruluşlarıyla yaptığı özel anlaşmalar, kapsamlı medya listeleri ve Web3’ün farklı dikeylerindeki referanslarıyla B2Press, tüm teknik konuları ve terminolojileri güçlü bir Türkçe ve editoryal birikimle her bilgi seviyesinden okura anlatmayı başarıyor. Düzenli basın bülteni dağıtımı, PR etkisi ölçümü, özel haber ve röportaj çalışmaları dahil B2Press, tüm araçları en etkin şekilde kullanarak Web3 projelerini Türkiye’de hızla marka bilinirliği kazanmak için yönlendiriyor.
Bugüne kadar hizmet verdiğimiz Web3 projelerini ve blokzinciri şirketlerini öğrenmek, hizmetlerimizi dinlemek isterseniz, bizimle iletişime geçin!