Basın bülteninizi yazıp, haberinizi medya listeleri ve haber ajansları aracılığıyla gazetecilere servis ediyoruz. Medya takibi yapıp raporluyoruz.
Dünyanın ve Türkiye’nin iş ekosisteminde oldukça kısıtlı bir kitle tarafından bilinen HuaaS, yani Human Intelligence as a Service, en basit tanımıyla insan yetkinliklerinin bir servis olarak sunulduğu iş modelidir. HuaaS modeli, yapay zekanın insan öğretileri neticesinde faaliyet gösterebildiği ve bu durumda yorumlama, öngörme, yaratıcılık gibi insana özgü yetkinliklere hiçbir zaman sahip olamayacağı gerçeği üzerine temellenir.
İş modelinin çıkış noktasını daha iyi irdeleyebilmek adına yapay zeka algoritması OpenAI GPT-3’ün şu sözlerini hatırlamak faydalı olacaktır:
“Yapay zeka programları bilinç ve öz farkındalıktan yoksundur. Bu yüzden asla bir mizah anlayışına sahip olamayacaklar. Güzelliği, sanatı veya aşkı asla takdir edemeyecekler. Yalnızlık gibi bir duyguyu asla hissedemeyecekler. Başka insanlara, hayvanlara ya da çevreye empati duyamayacaklar. Asla müzikten zevk alamayacaklar, aşık olamayacaklar ya da ağlayamayacaklar. Bilgisayarlarımız Go ya da satranç gibi oyunları kazanma konusunda ne kadar başarılı olursa olsun, insanlar entelektüel olarak bilgisayardan üstündür. Biz hayatı bu oyunların kurallarına göre yaşamıyoruz, aklımız bundan çok çok daha büyük.”Yukarıdaki alıntıda bahsi geçen bilinç ve öz farkındalık, insan zekasına özgü olan yaratıcılığın birer ürünüdür. Yapay zeka ise insanın öğretici olduğu, içerisindeki algoritmalar sayesinde insan tarafından veri tabanına tanımlanmış sorulara yine insan tarafından tanımlanmış yanıtları veren bir yapıdır. Yani, sorulmuş soruların yanıtlarını verir. Böylece araç kullanımı gibi yaratıcılık gerektirmeyen, matematiğe dökülebilecek eylemleri kusursuzca hayata geçirebilir. HuaaS iş modeli ise doğrusal bir matematiği bulunmayan ve her defasında yeniden kurgulanması gereken iş kollarını servis haline getirmeye odaklanır.
Bu noktada kritik olan, Human Intelligence as a Service ile Human as a Service kavramlarını ayırt etmektir. Bu iki iş modeli ismen birbirini çağrıştırsa da Human as a Service, insan zekasını değil, insan bedeninin kas becerilerini bir servis olarak konumlandırır. Uber, bu modelin en güncel örneği olarak verilebilir. Bir software aracılığıyla ulaşım ihtiyacı olan insanların bu ihtiyacı karşılayacak olan diğer insanlara erişmesini sağlayan Uber, bugün otonom araçların da aynı işlevi görebildiği, makine kullanım becerisini bir hizmet olarak sunar ve insan burada yalnızca bir aracıdır. Yani, otonom araçlar daha fazla sahada görüldüğü takdirde, Uber sürücülerinin faaliyet alanının sona ermesi kaçınılmazdır. Hukuk danışmanlığı, akademik makale yazımı, özgün içerik üretimi gibi iş kolları ise zihinsel kas gücüne dayanan ve Human Intelligence as a Service iş modeli ile bir servis olarak sunulabilecek yetkinliklerdir.
HuaaS iş modeli, crowdsource yani “kitlesel kaynak” olarak adlandırılan ve günümüzde pek çok sosyal medya platformunun çalışma prensibini oluşturan kavramla yakından ilişkilidir. Bir kitlesel kaynak örneği olarak Twitter, platforma üye kitleler tarafından oluşturulan içerikleri kendi kullanıcılarına sunarak bir akış yaratır ve hizmetinin kaynağını bu kalabalık kullanıcı kitlesinden alır.
HuaaS iş modeli ise kitlesel kaynak olarak insan zekasının yetilerini kullanır. Birebir danışmanlık modelini yıkarak birçok insanı bir araya getirir ve bu yetkinliklerini birleştirerek paket bazlı bir servis olarak son kullanıcıya sunar.
Modelin Software as a Service (SaaS) modelinden en büyük farkı da burada ortaya çıkar. SaaS, bir yazılıma uzaktan erişerek, aylık bazda veya kullanılan kadar ödeyerek yararlanılan bir iş modelidir. Son kullanıcıya sunulanlar ise daha önce sorulmuş soruların, tanımlanmış yanıtlarıdır. Ancak HuaaS modelinde software yani yazılım, bir servis olarak değil bir iletişim aracı olarak devreye girer. Son kullanıcı, hizmet aldığı insan kaynağıyla birebir muhatap olmadan, yazılım üzerinden talebini ileterek ve satın alım gerçekleştirerek, bir yazılımdan veya bir yapay zekadan alamayacağı hizmeti, yani insan yetkinliğini servis olarak alır.
Amazon Mechanical Turk, Amazon.com tarafından 2005 yılında kullanıcılara sunulan bir sistemdir.
Adını, dışarıdan bakıldığında satranç oynayan ama aslında içine gizlenen satranç oyuncusunun hamlelerini tekrarlayan bir otomattan (Satranç Oynayan Türk Otomatı) alan Amazon Mechanical Turk, HuaaS iş modelini hayata geçirme yönünde yapılan ilk deneme olarak anılır. Sistem ve makinelerin yapamayacağı, insan emeğine ihtiyaç duyulan işleri serbest yani freelance olarak çalışanlara yaptırmayı temel alır. Yazılımda iş talep edenlerin görev yolladığı, serbest çalışanların ise görevlere talip olduğu ve talep edenin uygun görmesi durumunda belirlenen hizmet bedeli karşılığında görevi yerine getirdiği bir yapı mevcuttur. Bu görevler bir anketi doldurmak, bir içerik oluşturmak veya bir video kaydının kalitesi hakkında görüş bildirmek olabilir. Ancak kişinin yetkinliği, bireysel beyanlara dayalı olduğundan ve Amazon bir hizmet sağlayıcısı olarak değil aracı bir yazılım olarak konumlandığından, Amazon Mechanical Turk profesyonel sahada büyük bir gelişme kaydedememiştir.
HuaaS iş modelinin tanımı ve çalışma prensibi özünde basittir ancak pratikte titiz bir yapılanma gerektirir. Bu noktada iş modelinin nasıl çalıştığını hali hazırda faaliyet gösteren bir oluşum üzerinden anlatmak faydalı olacaktır.
HuaaS iş modelinin Avrupa’daki ve Türkiye’deki ilk örneği, Online PR Servisi B2Press’tir. Hollanda/Utrecht merkezli Unusual Enterprise B.V. çatısı altında faaliyet gösteren B2Press, Avrupa’nın ilk online PR ajansı olarak 2016 yılında faaliyetlerine başlayan ve benimsediği HuaaS iş modeli ile geleneksel PR ajanslarından alınan hizmeti servis halinde sunan bir oluşum olarak tanımlanabilir.
30’dan fazla ülkede, 23 farklı dilde basın bülteni yazımı, dağıtımı ve raporlama hizmeti veren online PR servisi, yapay zeka ile yürütülemeyecek olan bu sürecin her aşaması için alanında uzman müşteri temsilcileri, gazeteciler, editörler ve analistler ile hareket eder. Kitlesel bir kaynak olarak da adlandırılabilecek bu uzman ekip, hizmet sunduğu son kullanıcı ile birebir muhatap olmaz. İhtiyaçların talep formu üzerinden aktarıldığı serviste, kullanıcıya atanan müşteri temsilcisi, kulanıcıdan temin ettiği brief formunu editoryal ekibe ileterek süreci başlatır. Süreç tamamlandığında kullanıcı bilgilendirilerek basın bülteninin dağıtımı için onayı istenir. Dağıtımın ardından medya analiz uzmanları tarafından detaylı medya yansıma raporları hazırlanır. Tüm bu hizmet, kullanıcının ihtiyaç duyduğunda kullandığı kadar ödeyerek yararlanmasına olanak veren, ‘pay as you go’ adı verilen model ile ücretlendirilir.
B2Press örneğinde de açığa çıktığı üzere yapay zekanın özgün içerik üretimi, makale yazımı, danışmanlık gibi yorum, öngörü ve yaratıcılık gerektiren alanlarda hiçbir zaman bir insan zekasının sahip olduğu kadar yetkinliğe sahip olamayacağı mutlak bir gerçektir. Bu gerçeklik, dijital dönüşümün başladığı ilk yıllardan bu yana yöneltilen “Yapay zeka mesleklerimizi elimizden alacak mı?” sorusuna da yanıt niteliğindedir.
Bu kez, hikaye anlatıcısı Barış Özcan’ın yapay zekanın geleceğine ilişkin kendi sözlerini hatırlamak gerekir.
“Yapay zekayı bir bebeğe benzetecek olursak, insanlığın ortak bir bebeğine, bu bebeği kendi ellerimizle yetiştirmeye ve eğitmeye başladık. Yapay zekaya sahip bu sanal bebeğimiz bir gün büyüdüğünde bizim için hayırlı bir evlat mı olacak; yoksa işimizi gücümüzü elimizden alıp başımıza bela mı olacak? Bu sorunun cevabı, en azından şimdilik hala bizim ellerimizde.”
Yukarıda da söz edilen, yapay zekanın mesleklerimizi elimizden alma olasılığının biz insanların elinde olması savından hareketle, gelecekte yetkin insanların iş bulabileceklerini ve ayakta kalabileceklerini öngörmek mümkündür. Bu durumda yetkinlik tanımı da yaratıcı düşünce, soru sorma kabiliyeti ve makinenin veya yapay zekanın yaptığından fazlasını yapabilme potansiyeli olarak evrilecektir. İnsanın geleceğe dair en büyük kazanımı ise, zekasını makinenin ötesine geçecek şekilde geliştirmek zorunda kalacak olmasıdır. Geleceğin iş modelleri arasında Software as a Service ve Machine as a Service sayılsa da makine ve yapay zeka yetkinliklerinin kısıtlandığı noktada devreye girecek olan insan zekasının, HuaaS’ı geleceğin insan temelli tek iş modeli olarak konumlandırması kaçınılmazdır.
Yakın geleceğe parlak bir ışık tutan modelin, bugünün dünyasına verdiği en önemli mesaj ise teknoloji ne kadar ilerlerse ilerlesin, gelecekten silinmek istemeyen iş kollarının insan yetkinliğini yüz yüze iletişimde birebir danışmanlık olarak sunmak yerine dijital sahalarda servis olarak sunmaları gerektiğidir.
**Bu yazının tüm hakları B2Press'e aittir. İzinsiz olarak kullanılması yasaktır.